PORTREM

PORTREM

6 Haziran 2016 Pazartesi

Anayasa "bisiklet yolu"nda...

Yeni kabine (65.) listesinde adını göremeyince endişelendim doğrusu: Sakın "bisiklet meselesi" olmasın dedim. Bir önceki (64.) hükümetin Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 64. yerine 65. kurulmazdan kısa süre önce 65 bin bisiklet dağıtmıştı hani; yıl sonuna kadar da 1 milyonu buluruz inşallah diye müjdelemişti halka ve tabii bisiklet firmalarına. Ama herkes için müjde olduğundan şüpheliyim. Acaba dedim, bunda mı bir sorun çıktı? Bilmiyorum tabii, bu bisikletler hangi parayla, hangi firmalardan alınır, neye göre alınır, neye göre dağıtılır.  Mesela cebinde parası veya işi olmadığı için takdirnameli karne getiren çocuğuna bisiklet alamayan babalar ne der; "ben değil bisiklet almak, çocuğumu doğru dürüst besleyemiyorum ama devlet benden topladığı vergilerle birilerini sevindiriyor" demez mi?..

Yahut biri çıkıp "kardeşim, devletin işi mi bu!" demez mi...

Denmiştir veya denmemiştir, kim bilir...

Fakat "bisiklet meselesi" bundan ibaret değil, onu söyleyeyim.

Aşağı yukarı Müezzinoğlu'nun müdeyi verdiği günlerdeydi, @140journos Twitter'da bir video haber yayınladı. "Bakırköy'de bisiklet yolunu kullanmak isteyen bisikletli Tayfun Kapucu,gördüklerini videoya aldı" başlıklı haber kısaca şöyleydi: Bakırköy'de trafiğin içerisinde bisikletliler için bir yol tahsis edilmiş, gayet güzel işaretlenmiş, bariyerlerle ayrılmış. Fakat o yolu kendisine tahsisli park yeri olarak gören bir vatandaş liderlik etmiş, aracını yolun başına bırakmış. Lider arayışı içinde olan mühim sayıdaki vatandaşımız da dakika sektirmeden o aracın arkasına park etmiş, ortada bisiklet yolu filan kalmamış!

22 Nisan 2016 Cuma

Ağız alışkanlığı

Onedio.com:Dokunulmazlık Görüşmeleri Vekillerin Yumruklu Kavgası Nedeniyle Ertelendi

Onedio.com: Dokunulmazlık Görüşmeleri Vekillerin Yumruklu Kavgası Nedeniyle Ertelendi

Markete girdim, raflarda aradığım deterjanı buldum, aldım,kasaya geldim, kasiyer genç hanıma uzattım. Deterjanı aldı, evirip çevirip etiketindeki çizgili rakamlı şeyi buldu, makineye okuttu, “şu kadar” dedi. Parayı verdim, deterjanı aldım. Kasiyer hanım para üstünü verdi ve “afiyet olsun” dedi. Şaşırdım, şaka yapıyor sandım, baktım hiç öyle bir hâli yok; “teşekkür ederim ama en iyisi ben bunu içmeyeyim” dedim. Bu kez o şaşaladı ve torbaya koymaya çalıştığım ürünün deterjan olduğunu fark edip “affedersiniz, ağız alışkanlığı” dedi.

Marketten çıkıp yürürken hâlâ biraz şaşkın, dedim ki; bu nasıl ağız alışkanlığı yahu, marketin üçte biri yiyecekse üçte ikisi temizlik malzemesi, kozmetik vs. Hangi ara ağzı “afiyet olsun”a alışmış.

Şeytan dürtmeyegörsün; böyle basit, sıradan bir olaya takıldı mı, insanın zihni nerelere kadar gidiyor...

Dedim ki:

12 Mart 2016 Cumartesi

Bir marka ve meta olarak "özgürlük"


Akıllı telefon ve internet icat edilmeseydi bütün bunlar olmayacaktı (http://www.radikal.com.tr/dunya/apple-fbi-kavgasinda-mahkeme-kararini-verdi-1520410/). Apple'la FBI böyle birbirine girmeyecekti. Ama her işte bir hayır vardır diye boşuna dememişler; Yargıç James Orenstein'in aldığı, "Brooklyn'de hâkimler var" (*) dedirten karar da hayırlara vesile oldu. Adalet Bakanlığı'nın karara itirazı bakalım başka kavgaların kapısını açacak mı? Bundan böyle "asrın davaları" böyle kavgalardan çıkacak gibi görünüyor çünkü...

Mesele, FBI'ın bir uyuşturucu suçu araştırması dolayısıyla Apple'dan kişiye ait bir iPhone'a erişim istemesi, Apple'ın reddi üzerine Brooklyn'deki bir mahkemeden Apple'ı buna zorlayacak bir karar talep etmesi.

Yargıç Orenstein'ın aldığı kararla talep reddedilmiş oldu. ABD Adalet Bakanlığı karara itiraz edeceğini açıklamış... Yukarıdaki linkte haberin detayları var. Biz şimdi haberden biraz "cımbızlamalar" yapalım:

18 Şubat 2016 Perşembe

Savaşsak mı?

http://www.aljazeera.com.tr/haber-analiz/col-tilkisi-operasyonu-1998
Biliyor musunuz, dünyanın en büyük işvereni kim: Pentagon. ABD Savunma Bakanlığı yani. 3 milyon 200 bin kişi çalıştırıyor, 500 milyar dolar bütçeyle...

Bizim 2015 merkezi bütçemiz 473 milyar TL; kuru ortalama 2.20 $/TL alırsak 215 milyar dolardı; 2016 bütçesi 570 milyar TL; aynı kurla hesaplarsak 259 milyar dolar olacak.


Pentagon bizim bütün bütçeyi ikiye katlayıp askerî işlere harcıyor yani.
Rusya 90 milyar dolar bütçeyle 700 küsur bin askeri personel çalıştırıyor.

Peki, dünya askerî harcamalar toplamında kimlerin dişe gelir bir payı var?

23 Ocak 2016 Cumartesi

Bir İstanbul ziyafeti

Önümde çok güzel bir kitap var. Kalınca bir kitap, 320 sayfa ama kuşe kâğıda basılı olduğu için kalın duruyor ve ağırca. Baştan sona doğru gidiyorum; bakıyorum, bakıyorum, okuyorum, tekrar bakıyorum, yine okuyorum. Başa doğru dönüyor yeniden bakıyorum. Bakıyorum çünkü fotoğraflar, kupürler var. Kupürlerde karikatürler, ilanlar. Okuyorum çünkü bu görsel dünyaya metinler eşlik ediyor. Baktıkça, okudukça görmeye başlıyor, İstanbul’un başlangıcı bilinmez geçmişine doğru meraklandırdıkça meraklandıran bir yolculuğa çıkıyorum.